Güneş doğsun isterdim,
Neşe dolu, dopdoluyken.
Güneş doğacağı için
İsteyebilmişim ben.
Keskin kokular içinde
Bir anne kucağı, mis gibi,
Canım çekerdi aniden.
Annem, içimde bir parça demekmiş.
Bu yüzden canım çekmiş: Annem…
Yüzük parmağımda gümüş halka,
Zihnimde geçmişten bir parça,
Çok özlerdim geleceği.
Bir umut perdesinde yarınlar,
Köşe bucak sevgili doluymuş.
İşte bü yüzden hayal edebilmişim.
Kağıt kesiği ellerimle,
Çevirirdim sayfaları.
Her kitabın bir yerinde,
Kapılar aralanırmış zihinlere.
Ellerim bu yüzden pes etmiyormuş kesiklere.
Ölsün isterdim kötüler,
Çocuklar can vermeden göçüklerde.
Herkes ölecekmiş. Babalar bile…
Babam da bir cumartesi elveda (diyemedi) dedi,
Kötüler de ölebilsin diye.
Şimdi ben anlıyorum;
Her şeyin bir tutarı var bende.
Ağaç yapraklarından Neptün’e
Öpücüklerden kurşun izlerine,
Cam yarasından sinirlere,
Sonsuzda bir parça
Her şeyim ben.